Osman Hoca Polathocayev (Osman Kocaoğlu)(1878-1968)

Devlet adamı ve toplum önderi Osman Hoca, 1878 yılında Buhara’da tüccar bir ailede dünyaya gelmiştir. Buhara’daki Ceditçilik hareketinin önderlerindendir. Buhara’da medrese eğitimi almıştır. 1908’de İstanbul’da okumuştur. 1912’de gizli bir teşkilat olan “Terbiye-i Etfal” in faal üyelerinden biri olmuştur. İstanbul’da, Hindistan’da, Bahçesaray’da, Kazan’da, Taşkent’te yayınlanan gazete, dergi ve kitapları da okuyarak bilgisini artırmıştır.  Bu arada İsmail Gaspıralı’nın Tercüman gazetesindeki Ceditçilik düşünceleri ve Usul-u Cedid okullarıyla yakından ilgilenmiştir.  Onun öncülüğünde Buhara’da, “eğitimde yenilik” olarak başlayan Ceditçilik hareketleri kısa zamanda siyasi partiye dönüşmüştür. Bu arada, Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat Fermanı’nın okunması ve Islahat hareketleri, İran ve Rusya’daki devrimler Buhara’da yenilikçi düşüncelerin yayılmasına neden oluyordu. Türkistan coğrafyasında Cedit okulları açılıyordu ve Osman Hoca da bu okulların kurucuları arasındaydı.

Osman Hoca daha önceleri Ceditçiliği araştırmak üzere Bahçesaray’a gitmiş, İsmail Gaspıralı ile görüşmüştü. Daha sonra İstanbul’a geçen Osman Hoca, burada, “Buhara Ta’mim-i Maarif Cemiyeti”ni kurmuş, Türkistan’dan gruplar halinde öğrenciler getirtmişti.

1917 yılında Osman Hoca Genç Buharalılar Partisi Merkez Komite üyeliğine girmiştir. Buhara Emirliği’nin yıkılması, yerine cumhuriyetin kurulması için örgütlenen Yaş (Genç) Buharalılar, Taşkent’teki Rus Komiserliği’nden yardım istediler. Yaş Buharalılar, Rus askerlerinin yardımı ile Buhara Emiri Alim Han’ı devirip, yerine Buhara Halk Sovyet Cumhuriyeti’ni  kurdular(1920). Bu arada Yaş Buharalılar iki gruba ayrılmışlar, Osman Hoca gibi sağ eğilimli olanlar devrim karşıtı Basmacılar Grubu’na katılmıştı.

29 Ağustos 1920’de kurulan Buhara Geçici Hükümeti’nde Osman Hoca Maliye Bakanı görevini üstlenmişti. Bu arada Buhara’nın doğusunda özerk Şarki Buhara Milli Hükümeti” kurulmuş, başına da Muhtar Vekil olarak Osman Hoca getirilmişti.

23 Eylül 1921’de Buhara’da yapılan üçüncü kurultayda Cumhurbaşkanı seçilen Osman Hoca 44 yaşındaydı.

Osman Hoca devletinin devamını sağlamak için Osmanlı İmparatorluğu ile temasa geçti; o sıralar Buhara yakınlarında bulunan Enver Paşa ile görüştü. Rus garnizonuna baskınlar düzenledi. Bu arada Rusya’dan kaçan esir Türk subaylarının yardımı ile çağdaş donanımlı bir ordu kurmaya çalıştı.. Osman Hoca 9 Aralık 1921’de Taşkent’te kurulan “Türkistan Milli Birliği’nin de gizli üyesiydi.

Osman Hoca, 10 Nisan 1922’de Buhara’da bulunan Rus askerlerinin çekilmesini istedi. Bu karar Rusların sert tepkisine neden oldu. Osman Hoca BHSC hükümetinin çoğu üyeleri gibi Buhara Cumhuriyeti’nin milli ordusu ve milli hükümeti olan müstakil bir cumhuriyete dönüşmek amacındaydı.

Osman Hoca 10 Nisan 1922’de Afganistan’a gitti. Amacı İngiliz elçisiyle görüşmek ve altın karşılığında silah almaktı. Altına çok düşkün olan İngilizler, Ruslarla olan gizli anlaşmaları nedeniyle, altın parayla ödeme yapılacak olmasına rağmen, Buhara Cumhurbaşkanı Osman Hoca’ya silah vermediler. Osman Hoca devletinin devamını sağlamak için güçlü bir ordu kurması gerektiğinin bilincindeydi; bunun için de silah bulmaya çalışıyordu. Osman Hoca silah konusunda İngilizleri razı etmeye çalışırken, 5 Ağustos 1922’de, Enver Paşa Belcivan’da Ruslar tarafından öldürüldüğü haberi geldi. Aynı günlerde, Osman Hoca’ya haber gönderen Buhara Başbakanı Feyzullah Hoca, Buhara’ya döndüğü taktirde öldürüleceğini bildirdi.

Osman Hoca BHSC’nden Sovyet askerlerin gönderilmesi ve Buhara’nın bağımsızlığı için kararlı bir mücadele verdi. Osman Hoca 1922 yılından sonra Sovyetlerle ilişkilerini koparmıştır ve Kabil’e gitmiştir. Rusya’ya karşı mücadele etmek için BHSC ni Cumhurbaşkanı sıfatıyla Afganistan emiri Amanullah Han ile anlaşma imzalamıştır(29 Nisan 1922). Buhara’nın milli ordusu için başka devletlerden silah temin etmek için çaba sarfetmiştir. Osman Hoca Ankara’da Türk Kültür Enstitüsü’nün kurulmasında büyük fedakarlık göstermiştir. Türkistan tarihine ait birçok eser vermiştir. Türkistan Dergisi’ni (İstanbul, 1936) çıkarmıştır.

Afganistan’ın da baskısıyla Osman Hoca ülkesine değil, Anadolu’ya yöneldi ve Eylül 1923’te İstanbul’a geldi.

Osman Hoca İstanbul’da da boş durmadı. Yeni Türkistan dergisinde yazdığı yazılarda ve verdiği konferanslarda Sovyet Rusya’nın Türkistan’da uyguladığı sömürgeci politikaları eleştirdi. Rusların baskılarına rağmen Osman Kocaoğlu, yazılarına ve konferanslarına devam etti. Sovyet Rusya’nın baskısı sonucu İnönü zamanında (1939) önce Polonya’ya, oradan da İran’a gitmek zorunda kaldı ancak II. Dünya Savaşı sonrasında, 1945 yılında yeniden İstanbul’a dönen Buhara Cumhurbaşkanı Osman Kocaoğlu, 28 Temmuz 1968’de Hakk’ın rahmetine kavuşmuş ve Üsküdar’daki Özbekler Tekkesi’nin haziresinde toprağa verilmiştir.

Osman Kocaoğlu’nun Üsküdar Özbekler Tekkesi’ndeki Kabri

Alakalı