MİRZA KALENDER MÜŞRİF’İN “ŞAHNÂME-İ NUSRETPAYAM”

ADLI ESERİNDE ORTA ASYA HANLIKLARININ İLİŞKİLERİNE

DAİR BAZI BİLGİLER ÜZERİNE MAKALE

fotoğraf:Hokand Hanlığı Sarayı

 

Feyzullah ATAHAN[1] (İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Tarih Bölümü Doktora öğrencisi, MAMER Akademik Kurul Üyesi)

ÖZET

Makalede tarihçi bilgin Mirza Kalender Müşrif’in “Şahnâme-i Nusretpayam” adlı eserinin Saint-Petersburg nüshasına girmeyen bir bölüm üzerinde söz edilir. Söz konusu bölümde Hive hanı Muhammed Rahimhan’ın Hokand hanı Ömerhan’la bir askeri anlaşma yaparak, Buhara emirine karşı yaptıkları seferler hakkında bilgiler verilmektedir.

ANAHTAR KELİMELER

Tarih, Mirza Kalender Müşrif, Şahnâme-i Nusretpayam, Hokand, Ömerhan, Hive, Muhammed Rahimhan, Buhara, Avaz Muhammed Attar, Tarihi Cihannâmeyi, Emir Haydar, Hitay-Kıpçak.

RESUME

In this article we are talking about the head, which was not included in the manuscript “Shahnama-i nusratpayam” Mirza Qalandar Mushrif stored in St. Petersburg. The chapter reveals the essence of a military alliance Khiva Khan Muhammad Rahimkhan with Umarkhan against the Emirate of Bukhara.

 

KEY WORDS

History, Mirza Qalandar Mushrif, Shahname-i Nusretpayam, Hokand, Umarkhan, Khiva, Muhammad Rahimkhon, Buhara, Avaz Muhammad Attar, Tarihi Jahannameyi, Emir Haydar, Khitay-Qıpçaq.

 

Merkezî Asya tarihine ait kaynakların araştırılmasına yönelik bilimsel çalışmalarda, “Hokand Tarihini Yazma Ekolü” adıyla nesir ve nazım şekilleriyle otuzdan fazla eserin ortaya konulduğu kaydedilmiştir.[2] Bu kaynakların birçoğunun metni Özbekçe ve Rusça olarak hazırlanmış ve yayınlanmıştır. Bir kısmı da yayına hazırlanmaktadır. Bunlar arasında Mirza Kalender Müşrif’in Şahnâme-i Nusretpayam eseri[3] önemli yer tutmaktadır.

Şimdiye kadar bilinen bilgilere dayanarak Şahnâme-i Nusretpayam eserinin Hokand Hanlığı tarihine ait ilk nesrî eser olduğunu söyleyebiliriz. Bu eserin üç yazma nüshası olup, kataloglarda ve bazı çalışmalarda detaylı olarak tanıtılmıştır.[4] Bu nüshalardan biri, Saint-Petersburg’daki Rusya Bilimler Akademisinin Doğu Yazmaları Enstitüsü’nde bulunan C471 kayıt rakamlı asıl nüshadır. Diğer iki nüsha Tacikistan Bilimler Akademisinin Yazmalar Fonu’nda korunmaktadır.[5]

Makalede eserin Saint-Petersburg nüshasının esas kısmında yer almayan bir tarihî olay üzerinde duracağız. Bu olayda, 1821 yılının Mayıs ayında Hokand hanı Ömerhan (1810-1822) sarayına Hive hanı Muhammed Rahimhan (1806–1825) tarafından resmî mektubu teslim etmek üzere gönderilen Hive elçiliği ve bu elçiliğin sonuçları anlatılır.

Söz konusu olayın eserde bulunmadığı birkaç çalışmada kaydedilmiştir.[6] Yazmanın ilk 16 varağı (1b-16b) esas metinden ayrılmış kısımdır. Bu kısmın başında “Harezm hanı Muhammed Rahimhan’ın Emir-i Sahibkıran huzuruna bildiri yollaması ve onun elçilerinin saray eşiğini öpmelerinin beyanı” bölümü yer alır. Yazmanın 17b varağından itibaren geleneğe göre “bismillah” ile eserin mukaddime kısmı başlar. Bu bölüm ve el yazmanın diğer kısımlarının hattatlık üslubu ve yazı şekli bunları tek kişinin yazdığını gösterir. Fakat iki metin karşılaştırıldığında kâğıtların farklı olduğu anlaşılır. Demek ki, yazar bu bölümü daha sonradan ilave etmiş olabilir.

Bize göre, bu bölümün eserin hangi kısmında yerleşmiş olması önemli değildir. Önemli olan bu bölümü derince incelemek, onun gerçekliğini tespit etmektir. Bu, ulu Türkistan tarihinin karışık sayfalarından birinin aydınlığa kavuşturmamıza yardımcı olur.

Şahnâme-i Nusretpayam eserinin Tacikistan’da bulunduğu söylenen iki nüshası ile tanışma imkânımız olmadığı için bu nüshalarda elçilerin saraya gelme olayının ne şekilde ifade edildiğini söylemek zordur. T.Beysembiyev’in çalışmalarındaki bazı açıklamalara göre bu bölüm mezkûr nüshaların birinde ya da her ikisinde de vardı.[7]

İlk önce bu olayın hanlığın tarihine ait diğer eserlerde ele alınıp alınmadığını araştırmak lâzım. Tarihçi ve şair Nemengânlı Fazlî’nin nazımda yazdığı Ömer-nâme eseri, Hokand hanı Ömerhan dönemine ait olmasına rağmen Hive’den gelen elçilerin gelmesinden önce yazıldığı için bu eserde söz konusu olay yer almamıştır.[8]

Buhara ve Hive hanlıklarının saray tarihçilerinin eserlerinde de bu olay hatırlanmamaktadır. Bu olaydan sonra Hive ve Hokand hanlıkları tarafından Buhara Emirliği topraklarında gerçekleştirilen askeri seferler o yılın en önemli olaylarından biri olmuştur.

İşin ilginç tarafı, sonraki dönemlerde tarihi eser yazma geleneği kapsamında Hokand’da kaleme alınan hemen-hemen tüm eserlerde en önemli kaynak sayılan Şahnâme-i Nusretpayam’daki bu bölüme rastlanmamasıdır.

Sadece Avaz Muhammed Attar’ın Tarihi Cihannâmeyi[9] ve daha sonra bu esere dayanarak yazılan Tuhfetü-t Tevarihi Hanî[10] adlı eserde de bu bölüm tekrar edilir. Çünkü andığımız her iki eser Şahnâme-i Nusretpayam eserini temel almıştır. Kaydedilmelidir ki, bu eserlerdeki Ömerhan dönemine ait olayların tamamı Şahnâme-i Nusretpayam’dan alınmıştır. Attar Şahnâme-i Nusretpayam’daki metin ve kenar yazısı düzeltmelerine dikkat eder. Yazmanın ilk kısmındaki bölüm de metne alınmıştır. Ama tarih açısından hata yapılmıştır, yani bu metin 1813-1814 yıllardaki olayları içine almıştır.[11]

Şahnâme-i Nusretpayam (ve Tarihi Cihannâmeyi)’dan yer alan Muhammed Rahimhan’ın mektubu şöyledir:

Men kim Harezm memleketining fermanrevası, işbu uluğvar hükümni özümge kabul kılışni lazım deb bildim hemde sultan u sahibkıran, sahavet ve hayır-ihsan menbası, tinçlik ve hatircemlikning sebebçisi bolmiş u zatga bolgan itaatni özümge vacib deb bildim. Zira, Hak subhanahu ve taala Kur’anı mecid ve Furkanı hamidde merhamet kılganidek: “Allah’a itaat edin. Resulüne ve sizden olan yöneticilere itaat edin.” (Nisa 59). İşbu künden itibaren men emiri sahibkıranning fermanlarige boysunaman. Eger men tamanga merhamet nazarlari bilen işare kılıb, serkeşligi bilen mâlum bolgen Buhara padşahining ahvalini harab kılışge emir kılsalar, eger Perverdigâr öz lütfi merhameti bilen mededkâr bolsa, ümidvarman ki, ularni teg-tugi bilen yulib taşlardim. Asselam at-taksir.[12]

  Buhara Ordusu

Elçilerin getirdikleri mektup ve Ömerhan’ın bu mektuba cevabı Hive hanlığı ile Hokand hanlığı arasında Buhara emirliğine karşı askerî ittifak yapıldığını ortaya koymaktadır. Bu iki hanlık elçilerinin karşılıklı ziyaretleri mevcut üç devlet arasında meydana gelen askerî-siyasî ortamla direk olarak bağlantılıdır. Şahnâme-i Nusretpayam’da elçilerin ziyaret tarihleri gösterilmemiştir ve onların sadece Şaban ayında geldikleri kaydedilmiştir. Tarihi Cihannâmeyi’de ise bu olayın tarihi 1236 yılının Şaban ayı (miladî 1821, Mayıs) olarak kaydedilmiştir. Avaz Muhammed Attar, bu tarihi Şahnâme-i Nusretpayam’ın Tacikistan nüshasından almış olabilir.

XIX.yüzyılın başlarında iktidare gelen üç hükümdar – Emir Haydar, Muhammed Rahimhan ve Ömerhan arasındaki ilişkiler kaynaklarda farklı şekillerle kaleme alınır. Örneğin, Emir Haydar’ın Ömerhan’ı tahta geçmesiyle kutlayarak hediyeler yolladığı ve dostluk teklif ettiği hakkındaki metin korunmuştur.[13] Emir Haydar devletlerarası ilişkilerin resmî geleneklerine uyarak böyle bir mektup yollamış olabilir.

Hokand ve Buhara tarihinin ele alındığı Muhtahabu-t Tavarih eserinin yazarı Hekimhantöre’nin sunduğu bilgilere göre, Ömerhan’ın Buhara’ya elçi olarak gönderdiği Seyyid İşanhace Töre Mahdumî Azamî’yi (vefatı 1834/35) Emir Haydar sıcak karşılamıştır.[14] Ayrıca, diğer kaynaklarda Ahund Damla Mir Bakî’nin Buhara âlimleri ile tartışmak için gönderildiği ve Buhara emirinin Hokandlı âlimin ilmine hayran kalarak hediyelerle uğurladığı detaylı olarak beyan edilmiştir.[15]

Fakat onlar arasındaki dostluk ilişkileri kısa sürmüş, özellikle Buhara hakimiyeti altında olan Oratepe hakimi Mahmudhoca’nın (Mahmudhan Ahrarî – vefatı 1821) Ömerhan’ın hizmetine geçmesi bu ilişkinin bozulmasına neden olmuştur.[16]

Ömerhan’ın 1810-1820 yılları arasında birkaç defa emirlik topraklarında bulunan Cizzah’a sefer yapması, Oratepe için yapılan devamlı savaşlar ve Türkistan (Yessi) şehrinde bulunan Taki Töre’nin Buhara emirinden yardım alarak Hokand topraklarını yağmalaması, bu iki devlet arasındaki ilişkilerin tamamen bozulmasına neden oldu.

Orta Asya’da hükümdar makamını ele geçirmek için de Emir Haydar ile Ömerhan arasında devamlı mücadele vardı. Emir Haydar, döneminin ilk yıllarında Osmanlı devletiyle ilişkileri sağlamlaştırarak, Hokand ve Hive Hanlıklarının Türk sultanıyla temas kurmasını engelledi. Dolayısıyla Ömerhan’ın Osmanlı Sultanı II. Mahmud Han’a (1808-1839) bi’at etmesi, sancak, bayrak ve kararnâme isteyerek yolladığı elçileri boş elle geri dönmüştü.[17]

Hokand ve Hive arasındaki ilişkiler de gergin bir durumdaydı. O zaman Hive hanı Muhammed Rahimhan’ın Ömerhan’a böyle bir mektup yollaması mümkün olabilir miydi?

Şahnâme-i Nusretpayam’da gelen mektupta Hive hanı Muhammed Rahimhan’ın Ömerhan’a itirazsız itaat edeceği yazılmıştır. Burada durumun biraz abartıldığını düşünebiliriz. Ayrıca, Muhammed Rahimhan’ın bu teklifine diğer tarihi kaynaklarda rastlanmadı.[18] Bu üç devlet hükümdarı arasındaki zıddiyeti o dönemde yaygın olan şiir yarışlarından anlayabiliriz. Yazar şiirinde Ömerhan’ın Emir Haydar’dan daha üstün olduğunu göstermeye çalışmıştır:

Sazad, ki miri Buhara muti’i ma gerdad,

Umar be tahti hilafet mukaddem az Haydar.

(Buhara emiri bize itaat etmeye layıktır,

Ömer, Haydardan önce tahta münasiptir.)

Beyitte gelen “Ömer” adı Peygamberimizin (s.a.v.) vefatından sonra hilafete geçen Hazreti Ömer’e (r.a.) işarettir. Hilafette Ömer’in (r.a.) Haydar’dan (yani Ali’den (r.a.)) üstün olduğu hatırlatılmıştır. Ömerhan’ın Emir Haydar’a yazdığı beytine cevaben Muhammed Rahimhan da bir beyit yazar:

Muhammed aldida tapsa cay,

Ömer tabi’ olur mu, Haydar mute’.[19]

Beyitte Harezm hanı kendini “dört halife”ye değil, direk Peygamberimiz’e (s.a.v.) benzeterek kelime oyununda galip gelir. Buna rağmen Ömerhan ve Muhammed Rahimhan döneminde Hokand ve Hive arasında dostça ilişki vardı. 1822 yılının ilkbaharında Türk sultanı Sultan Muhammed’in (1808-1839) Ömerhan’a yolladığı hediyeleri ve “han-ı hanan” kararnâmesini Mir Kurban, Harezm yoluyla getirir. Hive hanı Muhammed Rahimhan Mir Kurban’ın güvenliğini sağlamak için iki elçiyi beraberinde yollar.[20]

Muhammed Rahimhan’ın Buhara’ya karşı savaşmak için Hokand’la ittifak etmesi doğal bir gerçekti. Çünkü Muhammed Rahimhan’ın Ömerhan’dan başka yardım edebilecek birini bulması imkânsızdı. Ayrıca, Deşti Kıpçak ele geçirilirse Hokand Harezm’in sınırındaki bir ülkeye dönüşeceğinden sıcak komşuculuk ilişkilerini başlatma meselesi kolayca halledilmiş olurdu.

Muhammed Rahimhan döneminde kaleme alınan Firdevsü-l İkbal eserinde Merv şehrindeki Teke ve diğer Türkmen kabilelerinin Harezm’e saldırarak orayı yağmaladıkları, Muhammed Rahimhan’ın buna çare bulabilmek için Emir Haydar’a yolladığı mektubunun cevapsız kaldığı, dolayısıyla da onun 1821 yılında Buhara topraklarına sefer yaptığı kaydedilmiştir.[21] Buhara tarihçileri de, Hive hanlarının Buhara’ya yaptıkları seferleri yağmacılık olarak değerlendirirler. Örneğin, Tarih-i Emir Haydar eserinde Muhammed Rahimhan’ın 1236 yılı Şa’ban ayında (1821, Mayıs) gerçekleştirdiği seferi ağabeyi için Emir Haydar’dan öç almak için yaptığı yazılmıştır.[22]

Kısacası, Buhara emirliğinde 1821 yılında merkezî hâkimiyete karşı Semerkant’ta ayaklanan Hitay-Kıpçakların isyanı ve Muhammed Rahimhan ile Ömerhan ittifakı birbiriyle bağlantılıydı.

Ömerhan’ın Hive hanına cevaben mektup yollaması, Hokand’ın bu savaşa razı olduğunu anlatır: “… işbu vakitlerde Buhara padişahı küçsizlenib kalganimizni nazarda tutib Cizzah, Hisar, Zamin, Yam, Oratepeni devirning namdar karakçı mufsid ve nâbakârlaridan Hudayarbek yüzning farzandi Atalıkbek, yani işbu dergahıning bağiyi (isyankârı) ve hainige tartık kılgan. Özi ise Buhara arkini vatan kılmıştır. Bizning niyetimiz şu ki, Ramazan rozasi, Malik-i Mannan taatlari ve tesbihleri tügegenden song, İzidi taalaning hahiş iradesi bilen Şavval ayıning başlarında özimizning saltanat bargâhımız ve şevketli devletimiz çadırlarını Cizzah ve Zamin hududi etraflariğa yayiştir. Biz isteymiz ki, siz Cenab-ı âlileri hem aynı şu kelişilgen kün ve vakitli saatlerde özingizning bemisil leşkeringiz ve suvarileringiz bilen Amu sularından keçib ötib ötib, Buhara tumenlariğa kirib barsangiz. Taki serkeş düşmanımız körsinler ve şunga yaraşa muamalada bolsinlar. Şunda biz ularning bu haletdegi gücü kançaya yetişini bilemiz. Hamma haletde hem nüsret (yani zafer) Kerim sıfatlı Zatın kolundadır. Vesselam.”[23]

Şahnâme-i Nusretpayam’daki bilgilere göre, Ömerhan Hive elçilerine Karavul Bey Abdülhâlik’i yoldaş ederek hediyeler yollar. Bu durum, Buhara’ya karşı Hokand-Hive ittifakının resmen imzalandığını bildirir. Çok geçmeden ittifakçılar harekete geçerler. Aynı yıl Ramazan ayının 27’sinde (28 Haziran, 1821) Ömerhan’ın sarayına Hive ordusunun Buhara topraklarına girdiği haberi ulaşır. Bu arada kuşku yok ki Ömerhan da savaşa hazırlık görmüştür. Çünkü Ömerhan, Ramazan Bayramından hemen sonra 12 bin askerle Buhara’ya doğru yol alır. Ömerhan ordusu Koşköprik bölgesine geldiğinde o an Andican hâkimi olan oğlu Muhammed Alihan (aslında yönetim Rahmankuli Atalık’ın elindeydi) gelip birleşir. Kânıbadam’a bağlı Sabirtepe çalılığına geldiklerinde Muhammed Alihan’ın kardeşi, Törekorgan hâkimi Sultan Muhammed de askerleriyle orduya gelip birleşirler. Ayrıca, Ciğdelik’e geldiklerinde Hocand hâkimi Şahibek Dadhah bin kişilik ordusuyla, o an Taşkent ve Deşti Kıpçak hâkimi olan şahzade Abdullahan (aslında yönetim kuş beyi Leşkerin elindeydi) askerleri de orduya gelip birleşirler.[24]

Ömerhan’ın böyle büyük bir orduyla yola çıkması onun bu savaşa çok ciddi baktığını gösterir. Ayrıca Hokand ordusunun daha sonraki istikameti savaş hareketlerinin sağlam bir plana dayandığını kanıtlar. Doğal olarak bu arada Ömerhan, ittifakçısı olan Muhammed Rahimhan ve emirlik içerisinde onu destekleyen taraftarlarıyla temas hâlindeydi. Hive ordusunun Buhara topraklarındaki Karakol bölgesine ulaştığı, Semerkant ve Miyankal Hitay-Kıpçaklarının da Ömerhan’ın emrine hazır bulundukları haberi geldi.[25]

Anlaşmaya göre Hive hanı Muhammed Rahimhan 1821 yılının ortalarında Çarcöy bölgesinde Emir Haydar’ın yolladığı pervaneci Recebbek, toksaba Kurbanbek ve Mir Ömer ordusunu yenerek Buhara sınırına girdi. Ağustos ayında Karakol’a ulaştı.[26] Emir Haydar Harezmlilerle meşgulken Semerkant’ta Hitay-Kıpçaklar ayaklandılar.[27] Onlar Emir Haydar’ın Semerkant’taki yardımcısı kuş beyi Devlet’i esir alarak Ömerhan’a yolladılar. Bundan çok sevinen Ömerhan, Hitay-Kıpçaklar adına yardım isteğiyle gelen divan beyi Adinakul ve pervaneci Ma’murbey’i münasip karşılayarak, kuş beyi İshak’ı onların başı tayin ettiğini belirterek mektup yolladı.[28] Demek ki, Ömerhan sadece Hive hanının teklifiyle değil, bir bakıma Hitay-Kıpçakların yardım istemesini de dikkate alarak Cizzah’a doğru ordu çekmiş ve Semerkant’ın kuşatılmasında yardımcı olmuştur.[29]

Şahnâme-i Nusretpayam’da kaleme alınan olayların devamında Ömerhan Zamin kalesini ablukaya almaya hazırlanırken, Keş hâkimi Daniyal Atalık, Urgut ve Mağiyan hâkimi pervaneci Kattabek ve Miyankal hâkimlerinden divan beyi Adinakul ve pervaneci Ma’mur anlaştıkları yerde bulundukları hakkında Ömerhan’a haber yolladılar.[30]

Daniyal Atalık, Buhara Emirinden memnun olmadığı için düşmanlık hareketlerinde bulunmuştu. Dolayısıyla Buhara Emirinin aleyhinde olanları destekledi.[31] Hokand’a siyasî açıdan yaklaşmasının diğer bir nedeni de Ömerhan’la aralarındaki akrabalık bağlarıydı.[32]

 Hive “İçen Kale”

Pervaneci Kattabek de emirin aleyhinde olup Semerkant’ın ele geçirilmesini destekliyordu. Dolayısıyla Emir Haydar’ın Hive’ye saldırmasını fırsat bilerek Urgut kalesini ele geçirdi.[33] Bu şahıslar tek başlarına Emir Haydar’a karşı koyamayacaklarını çok iyi biliyorlardı. Dolayısıyla Semerkant’ın ele geçirilmesinde ve daha sonraki hareketlerinde de Ömerhan’a birkaç defa mektup yollayarak yardım istediler.[34] Sonra Hitay-Kıpçaklarla birleşerek Semerkant etrafına yerleştiler. Ömerhan, Kıpçaklar lideri divan beyi Adinakul’u Zamin kalesinin kuşatılmasında yardımcı olacağını düşünerek Semerkant’tan çağırdı. Kuş beyi Adinakul da beş bin askerle Hokand ordusuyla birleşti. Bu orduyla Zamin’i ele geçirdikten sonra Ömerhan, Semerkant ablukası için kuş beyi Hoşvakit, dadhah Hasan ve toksaba Yadigar ve divan beyi Adinakul’ların emrine on bin asker vererek Semerkant’a gidip, Daniyalbiy ve Pervaneci Kattabek’ler anlaştıkları yere gelinceye kadar beklemelerini emretti. Kuş beyi Hoşvakit Semerkant yakınındaki İpar Çölü’ne, Daniyal Atalık ise askerleriyle Ab-ı Köhek (Zarafşan) kenarına, pervaneci Kattabek ise adamlarıyla Urgut ve Mağiyan bölgelerine gelip yerleştiler. Ordu toplanınca Semerkant’ın kuşatması başladı.[35]

Demek ki, Ömerhan Semerkant’ı kuşatmak için bizzat gitmemiştir. Belki de bu yüzden Buhara ve Hive tarihçileri, Hitay-Kıpçaklar, Şehrisebz ve Urgut hâkimleri ve özellikle de Hive Hanlığı’nın Ömerhan’la (büyük ihtimalle gizli) mektuplaşmalarından habersizdi. Belki de bu yüzden Hokand Hanlığı’nın Semerkant ve Buhara toprakları için savaşlarını yazmadılar. Tarih-i Emir Haydar eserinde kaydedildiğine göre, Muhammed Rahimhan Hokand hanına değil, belki de Hitay-Kıpçakların başkanlarına işbirliği teklifini bildirdiği mektuplar yollamıştır.[36]

Semerkant ablukasına gelince, Emir Haydar beş bin kişilik askerle Semerkant kalesi içinde zor durumda kaldı. Şehrin önde gelenleri barış isteyerek Ömerhan’a bildiri yazdılar. Bunun karşılığında ünlü “mavi taş”ı (sengi kebut) vermeye razı olurlar. Ömerhan onların bildirisini kabul ederek ordusunu geri çekti ve Oratepe yoluyla Hokand’a döndü.[37]

Şahnâme-i Nusretpayam’da bizim incelediğimiz bölüm bu noktaya geldiğinde sone erer. Bu olayları ele alırken özellikle Mirza Kalender Müşrif’in verilerine dayandık ve diğer kaynak ve çalışmalarla karşılaştırdık. Hokand tarihine ait kaynaklar bu askeri seferlerin yapıldığını kanıtlar. Fakat Hive’yle elçilik vasıtasıyla kurulan askerî ittifak ve bunun sonucunda Hokand ordusunun harekete geçmesi hakkındaki bilgilere rastlanmaz. Bu bölümde sadece Harezm ordusunun Karakol’a kadar geldiği hakkındaki bilgi vardır. Yazar, Muhammed Rahimhan’ın daha sonraki faaliyetine dikkat etmemiştir. Ama muhtemelen Ömerhan’la devamlı temas hâlinde olmuştur. Muhammed Rahimhan ve Emir Haydar’ın askeri hareketleri Hive ve Buhara kaynaklarında detaylı olarak kaleme alınmıştır.

Hasılı Mirza Kalender Müşrif’in hangi gerekçeyle bu bölümü esere almadığı konusunda kesin bir fikir söylemek zordur. Her şeye rağmen bu bölümde gelen bilgiler, bu üç hanlık tarihinin araştırılmasında önemli yer tutar.

KAYNAKÇA

Vahidov Ş. Hokandd Hanlığında Tarihnevislik. – Taşkent: Akademneşir, 2010.

Şahname-i Nusretpayam’dan yapılan tercümeler C.Mahmudov ve F.Atahanov’a aittir.

Mikluho-Maklay N.D. Opisaniye tadjikskih i persidskih rukopisey İnstituta narodov Azii. Moskova, 1975. №456; Story Ch.A. Persidskaya literatura / Per. s angl. pererab. İ dopoln. Y.E.Bregel. Otv. red. Y.E.Borşevskî. – Moskova: Nauka, 1972. Ч.2. №1053;

Persidskiye i Tadjikskiye rukopisi. Kratkiy alfavitnıy katalog. – Moskova, 1964. c.I. №127,128.

Terletsky N. Some data about the early works of the Khuqand historiography // Manuscripta Orientalia. Vol. 10, №1. St. Peterburg, march 2004;

Beysembiyev T.  Hokandddskaya İstoriyagrafiya. – Almatı, 2009.

Avaz Muhammed Attar. Tarihi Cihannâmeyi. Özbekistan İlimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü, № 9455.

Avaz Muhammed Attar. Tuhfetü-t Tevarihi Hanî. Rusya İlimler Akademisi Doğu Yazmaları Enstitüsü, № C439.

Mirza Kalender Müşrif. Şahnâme-i Nusretpayam..

Muhammed Rıza Balhî. Mektubat-ı Emir Haydar. Özbekistan İlimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü, №292.

Babacanov B.M. Hokandddskoye Hanstvo: vlast, politika, religiya. – Tokyo-Taşkent, 2010.

Tacir. Garayiu-s sipah. Özbekistan İlimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü, № 5408.

Muhammed Yakub. Gülşenü-l mülük. Özbekistan İlimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü, №1507/III.

Abdulkadir Maçit. Başbakanlık Osmanlı Arşiv Belgeleri Işığında XIX Yüzyil Osmanlı-Hokand Hanlığı Münasebetleri / Yüksek lisans tezi. İstanbul 2008;

Başbakanlık Osmanlı Arşivi. İstanbul. Hattı Hümayun 36551, Hattı Hümayun 36581-A.

Hudayarhanzade. Encumet tavarih. Tercüman: Ş.Vahidov, S.Elşibayev. – Taşkent: “Yangi asr avlodi”, 2011.

İshakhan Töre İbret. Tarihi Fergana / Miras. Hazırlayanlar H.Bababekov, Mahmud Hasanî. Taşkent: Kamalak 1991.

Muhammed Hekimhantöre. Muntehebu-t tavarih.

Basbakanlık Osmanlı Arışivi. İstanbul. HAT 781.36547, HAT 781.36550, HAT 781.36572, HAT 781.36579.

Münis ve Âgâhî. Firdevsü-l ikbal.

Mulla İbadullah, Mulla Muhammed Şerif. Tarihi Emir Haydar. Özbekistan İlimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü, №1836.

P.İvanov. Vosstaniye kitay-kıpçakov v Buharskom hanstve. – Moskova. 1937.

Mirza Âlim Mahdum Haci. Tarihi Türkistan. Taşkent: Yangi asr avlodi. 2008.

Mu’in. Zikri te’dadi padşahani Özbek. Özbekistan İlimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü, №4468/3.

[1] İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Tarih Bölümü Doktora öğrencisi, MAMER Akademik Kurul Üyesi

[2] Vahidov Ş. Hokand Hanlığında Tarihnevislik. – Taşkent: Akademneşir, 2010.

[3] Şahname-i Nusretpayam’dan yapılan tercümeler C.Mahmudov ve F.Atahanov’a aittir.

[4] Bakınız: Mikluho-Maklay N.D. Opisaniye tadjikskih i persidskih rukopisey İnstituta narodov Azii. Moskova, 1975. – s.322. №456; Stori Ç.A. Persidskaya literatura / Per. s angl. pererab. İ dopoln. Y.E.Bregel. Otv. red. Y.E.Borşevskî. – Moskova: Nauka, 1972. Ч.2. – s.1188. №1053; Persidskiye i Tadjikskiye rukopisi. Kratkiy alfavitnıy katalog. – Moskova, 1964. c.I. – s. 126-128. №127,128.

[5] Bunlardan biri XIX. yüzyılın sonunda, ikincisi de 1937 yılında istinsah edilmiştir. Kütüphane çalışanlarının dediklerine göre 1088 ve 1026 no’lu bu yazma nüshaların bugünkü durumu bilinmemektedir.

[6] Vahidov Ş. Hokandd Hanlığında Tarihnevislik. – s. 149; Terletsky N. Some data about the early works of the Khuqand historiography // Manuscripta Orientalia. Vol. 10, №1. St. Peterburg, march 2004. – Р. 14; Beysembiyev T.  Hokandddskaya İstoriyagrafiya. – Almatı, 2009. – s. 490;

[7] Beysembiyev T.  Hokandddskaya İstoriyagrafiya. – s. 490.

[8] Bu konuda detaylı bilgi için bakınız: Terletsky N. Some data… – Р. 3-19.

[9] Avaz Muhammed Attar. Tarihi Cihannâmeyi. Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü El Yazması, №9455.

[10] Avaz Muhammed Attar. Tuhfetü-t Tevarihi Hanî. Rusya Bilimler Akademisinin Doğu El Yazmaları Enstitüsü, № C439.

[11] Ş.Vaidov’un kaydettiğine göre, bu müellif tarih kitaplarını derlemeye hevesliydi. Bu eserlerden yararlanarak daha sona kendisi de bir eser yazar. Fakat bu kitabın henüz tamamlanmadığını yazar. Bakınız: Vahidov Ş. Hokandd Hanlığında Tarihnevislik. – s. 211.

[12] Mirza Kalender Müşrif. Şahnâme-i Nusretpayam. – 2b sayfa.

[13] Muhammed Rıza Balhî. Mektubat-ı Emir Haydar. Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü El Yazması, №292. 5а варақ.

[14] Babacanov B.M. Hokandddskoye Hanstvo: vlast, politika, religiya. – Tokyo-Taşkent, 2010. – s.139.

[15] Tacir. Garayiu-s sipah. Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü El Yazması, № 5408. 8a-8b sayfalar

[16] Muhammed Yakub. Gülşenü-l mülük. Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü El Yazması, №1507/III. 145b sayfa.

[17] Bu konuda detaylı bilgi için bakınız: Abdulkadir Maçit. Başbakanlık Osmanlı Arşiv Belgeleri Işığında XIX Yüzyil Osmanlı-Hokand Hanlığı Münasebetleri. / Yüksek lisans tezi. İstanbul 2008. –s. 82-86; Tekrar bakınız: Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA). İstanbul. Hattı Hümayun 36551, Hattı Hümayun 36581-A.

[18] Sadece “Encumet tavarih” eserinde, bu elçilerin için Ömerhan’ın Türkistan’ı zaptetmesi üzerine onu kutlamak için geldikleri kaydedilmiştir. Abdülhâlik Karavulbegi’ni de onlarla birlikte yolladığı da bildirilmiştir. Bakınız: Hudayarhanzade. Encumet tavarih. Tercüman: Ş.Vahidov, S.Elşibayev. – Taşkent: “Yangi asr avlodi”, 2011. – s. 129.

[19] Tacir. Garayibu-s sipah. – 7а-7b sayfalar; İshakhan Töre İbret. Tarihi Fergana / Miras. Hazırlayanlar H.Bababekov, Mahmud Hasanî. – Taşkent: Kamalak 1991. – s. 290.

[20] Muhammed Hekimhantöre. Muntehebu-t tavarih. – s. 440. Mir Kurban’ın başında bulunduğu bu elçiliği İstanbul’da korunan bilgiler de kanıtlar: Basbakanlık Osmanlı Arışivi (BOA). İstanbul. HAT 781.36547, HAT 781.36550, HAT 781.36572, HAT 781.36579.

[21] Münis ve Âgâhî. Firdevsü-l ikbal. – s.449-450.

[22] Mulla İbadullah, Mulla Muhammed Şerif. Tarihi Emir Haydar. Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü El Yazması, №1836. 83а sayfa.

[23] Mirza Kalender Müşrif. Şahnâme-i Nusretpayam. – 4а sayfa.

[24] Mirza Kalender Müşrif. Şahnâme-i Nusretpayam. – 7а-7b sayfalar.

[25] Adı geçen eser. 8b sayfa.

[26] Münis ve Âgâhî. Firdevsü-l ikbal. – s.453.

[27] İsyanın başlaması ve sonuçları hakkında detaylı bilgi için bakınız: P.İvanov. Vosstaniye kitay-kıpçakov v Buharskom hanstve. – Moskova. 1937. – s 53-81.

[28] Muhammed Hekimhantöre. Muntahabu-t tavarih. – s. 429-430. Tarihi Emir Haydar eserinde Devlet Kuşbegi’nin  Hitay-Kıpçaklar tarafındaan öldürüldüğü kaydedilir. 83а sayfa.

[29]  Tarihi Türkistan eserinin müellifi Mirza Âlim Mahdum Ömerhan’ın sırf Hitay-Kıpçakların yardım istemeleri üzerine  bu savaşa geldiğini vurgular. Bakınız: Mirza Âlim Mahdum Haci. Tarihi Türkistan. Taşkent: Yangi asr avlodi. 2008. – s. 86.

[30] Mirza Kalender Müşrif. Şahnâme-i Nusretpayam. – 9а sayfa.

[31] İvanov P. Vosstaniye kitay-kipçakov v Buharskom hanstve. – s.14.

[32] Muhammed Hekimhantöre. Muntahabu-t tavarih. – s. 62.

[33] Mu’in . Zikri te’dadi padşahani Özbek. Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Şarkşinaslık Enstitüsü El Yazması, №4468/3. 164а sayfa.

[34] Muhammed Hekimhantöre. Muntahabu-t tavarih. – s. 449.

[35] Mirza Kalender Müşrif. Şahnâme-i Nusretpayam. – 10а-14b.

[36] Mulla İbadullah, Mulla Muhammed Şerif. Tarihi Emir Haydar. – 85а-86b  sayfalar

[37] Mirza Kalender Müşrif. Şahnâme-i Nusretpayam. – 15а-16b.

Alakalı